Gülümsemek...

Bilge' nin kitaplığını toparladık. Bir koli kitap ayırdık, bir gün gidersek Antalya' ya kızlara götürürüz diye. Bilge pul defterini eline aldı, Leylakdalı' nın kulaklarını çınlattı.
Feyhan Sofrası da aralarda kalmış.Kapağını açtım, tarihe baktım.28.08.1995/ Antalya yazıyor. Babam ölmemiş, aynı şehirde uzun yıllardır yaşamamıza rağmen Koca' yla henüz tanışmamış, hayatın anlamı ne ki diye salak salak dolanan genç bir kızmışım.

Bunları yazarken gülümsüyorum, hayat garip... Acılar da, sevinçler de hep hayata dair. Bugünleri de umarım geride bırakıp, bir gün gülümseriz...

Yorumlar

Yorum Gönder