Sevgili Cuma


 Bu hafta yine çabucak geçiverdi. 2666' nın ikinci  bölümü bitti. Aldous Huxley' in Ada' sına başladım. Çok merak ettiğim bir kitaptı. Distopyanın en başarılı kitaplarından biri sayılan Cesur Yeni Dünya' dan sonra, Ada' yla ütopik bir dünya yaratan Huxley inanılmaz bir yazar. Aslında elimde Kadim Felsefe kitabı da var, okunacaklar arasında. Ada' dan sonra belki cesaret edebilirim başlamaya... 

Bu arada Jhon J.Ross' un Shakespeare' in Titremesi, Orwell'in Öksürüğü kitabında Shakespeare bölümünü bitirdim. Shakespeare' in eserlerindeki tutkunun ve cinsel abartının sebebinin, hayatı boyunca frengiden muzdarip olmasına bağlanabilir mi? sorgulaması, tedavi yöntemleri, büyük ihtimalle yanlış konulan tanı üzerinden ilginç bir okuma oldu.

Bilge'yle 37 Seconds filmini izledik. Çok güzel, çok hüzünlü bir filmdi. Selebral palsi hastası manga sanatçısı Yuma' nın hikayesini izleyin derim.(Sağ olsun  Leylakdalı önerdi bize de)

Mozart İn The Jungle' ı da bu sabah bitirdim. New York Senfoni Orkestrası etrafında dönen dizi, müzik dolu, yer yer uçuk kaçık ama keyifle izledim.

Bilge' nin yüz yüze sınavları bugün bitiyor. Sabah pek keyifliydi. Tüm hafta boyunca sakinliğini korumasına çok şaşırdığımı söyledim. Güldü, öyle mi görünüyorum dedi. Arada bir beni böyle ürkütmeyi seviyor:))

Hafta sonu için yine park yürüyüşü planlıyoruz, hava güzel olur umarım...

Yorumlar

  1. Ada'yı okumamın üzerinden epey zaman geçti, Cesur Yeni Dünya'nın da. Ada'yı çok beğenmiştim. :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder