25 Temmuz


Dün Bige'yle öğleye doğru yola çıktık. Tekrar üniversiteye hazırlık macerası için görüşmelerimiz vardı. Öncesinde Bilge biraz alışveriş yaptı. Her strese girdiğinde kemirdiği tırnakları için renk renk sevimli ojeler aldı. Uzun süredir de dokunmamış, nasıl güzel ve düzgün uzamış. Şeklinin bozulmaması mucize. Bir ikide tişört aldı. Sonra tesadüfen uğradığımız bir dükkanda çok şirin stickerlar aldı en sevdiği animenin, inanamdı güzelliklerine. Yedi yaşına döndü biranda, gözlerinde aynı sevinç. Çok pahalıymış ama dedi, önemli değil ne ucuz ki dedim. Sonra görüşmeye gittik. Daracık asansöre cesurca binişimi takdir eder sanmıştım ama o fark etmedi:) Görüşmemiz çok iyi geçti, eğitim koçluğu diye bir şey varmış. Butik bir yer. Ben sustum onlar Bilge' ile konuştu. Kelime pintisi Bilge baya bonkör davrandı. Peşinatımızı verip bir dolu senet imzalayıp çıktık. İkimizin üzerinden de kocaman öküzler kalktı gibi. Bunu kutlayalım diye kendimizi soğuk olduğundan emin olduğumuz, lakin içerisinin hep uğuldadığı kafeye atıp tatlı yedik. Mis gibi oldu. Uğultular tırmalamaya başlayınca yeterince soluklandık diyerek eve geçtik. Efes bizi kapıda homurdanarak karşıladı. Bana yeterence homurdandığını düşünüp, Bilge' nin odasında söylenirken odadan atıldı. O kadar yorulmuşum ki, uzandığım yerde uyuya kalmışım. Bir süre sonra telefonla uyandım, biriken işlerimi toparladım. Baktım Efes Bilge' nin dibinde uyukluyor. Yemek yaptım, günün ikinci kahvesini içerken instagram da dolaştım. Sokak hayvanlarıyla ilgili korkunç yasa tasarısına isyanlar arasında, samimiyetini çok iyi bildiğim insanlarında öfkeden beddualar yağdırdığını dehşetle ve içim ezile ezile okudum. İnsanları da anlıyorum vicdansızılığın bu kadarına, biz böyle istiyoruz böyle olacak tavrına tabiki öfkelenmeleri normal ama yinede bu söylemler beni çok çaresiz hissettiriyor. oturup hesap kitap yaptım. Güvendiğim gönüllülerin dernekleri aracılığıyla koruyucu ailesi olduğum bir köpek vardı, bir tanesine daha koruyucu aile olmak  için de bütçe ayırabilir miyim diye baktım. Olmaz diye bir şey yok, şu anda yapabileceğim, gücümün yeteceği bu kadar. Gezme vakti gelince Efes' le attık kendimizi yola. Köpek Parkı' nda biraz tepişti bizimkiler. Sonrası Konuşan Ağaçlar Parkı. resmen vaha gibi. Köpeklerle birlikte hepimiz çimlere attık kendimizi. Bir süre öfleyip püfledik, söylendik. Sonra diğerleri gitti. Ben biraz daha kalacağım dedim. Efes'in tüylerini, benim saçlarımı okşadı rüzgar, serin serin, hatta şefkatle. Gözlerim kapattım, ana şükür ettim. Kimse hiç bir canlıya eziyet etmesin, kimse hiç bir canlının canını acıtmasın ve canını almaya kalkmasın diye dua ettim...


 

Yorumlar

  1. inşallah hazırlık süreci hayallerinden bile güzel bir kapıya açılsın kolaylıklar dilerim

    YanıtlaSil
  2. Verilen her karar, atılan her adım belirsizlikten kat be kat iyi. Bilge'ye ve size kolaylık ve başarılar diliyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder