18 Şubat

Sabah gözümü açıyorum, gün daha aydınlanmamış. Kurduğum alarmdan evvel uyanmışım, bu iyi.Koca benden önce uyanmış, çaydanlıktaki kaynayan suyun  sesi geliyor kulağıma. Yastığı başımın altından alıp düm düz yatıyorum. Başım sabit dururken bakışlarımı sağa çeviriyorum. Esneme, yutkunma ya da iç çekme hali gelene kadar. Tekrar ortaya gelip diğer tarafa. Bir kaç dakikamı alıyor bu hizalanma. Ne yapsam diye düşünüyorum. "Sabah rutini" denen şeye, herkes bir şeyler ekliyor. O yüzden her sabah başka bir şey oluyor bu rutinde, hepsini yapmaya kalksam  kalkamayacağım yataktan:)At kılı kırçayla kendini fırçalamak, hiç çekici gelmiyor. Onu yerine ufak vuruşlar diyorum, başımın tepesinden başlıyorum pıt pıt parmak uçlarımla vurmaya. Sonra boynumla omzum arasında gidip geliyorum. Ardından kolumun dışını elime kadar pıt patlıyorum. Bir kaç tekrardan sonra kolumun iç yüzeyini, sonra kolumun bir yanını baş parmağla kadar, diğer yanını serçe parmak hizasında güzelce tap ediyorum. Diğer kolumu da yaptıktan sonra köprücük kemiğimin altı göğsümün üzerindeki bölgeye geçiyorum. ellerim hafif yumruk buraya vuruyorum hafif hafif ve yayarak. Göğsüme dokunmadan alt kaburgalarıma , karnıma ve kasıklarıma. Oradan kalçalar, bacakların dış yanlarından ayaklara kadar. Ordan iç bacaklardan tekrar yukarıya çıkıyorum.  Bu ufaktan kendini dövme ritüeli dolaşımı canlandırmak, lenf drenajını kolaylaştırmak için tavsiye ediliyor. 
Banyoya geçiyorum yüzümü yıkayıp, bişiyler sürüyorum. Yüz yogasından kaptığım hareketlerle. Sonra dil sıyırma, şuna da alıştım ya, ne diyeyim artık. Sabah akşam mutlaka yapıyorum. En son burun deliklerime  susam yağı sürüyorum. En yapamadığıma geliyor sıra, mahabandha yapıyorum.Daha çok yapamıyorum. Dizlerimi büküp başımı yere doğru bırakırken nefesimi boşaltıyorum. Boş nefesle ellerimi dizlerime koyup oradan destekle doğrulup tüm karnımı içeri çekiyorum. Vakumlamak diyorlar buna. Boş nefesle kalamayacağım noktada tekrar nefes alıp başa dönüyorum. Aslında vakum yaptıktan sonra karnı içeri dışarı pompalamak gerekiyor ikinci aşamada. Henüz o aşamaya geçemedim. Çok zor ama niyet şifa olsun.Balkona çıkıyorum, yağmur yağıyor. Buz gibi hava yüzüme vuruyor, içeriye kaçıyorum.
Kahvaltı ve Bilge' nin yanında götüreceklerinin hazırlığı başlıyor. Ardından kahvaltı. Kahvaltı sonrası bizimkilerin çıkışını beklerken, ya günü planlıyorum, ya bir şeyler okuyorum. Bizimkiler çıktıktan sonra meditasyona oturuyorum. Bir mum yakıyorum, kayıpların, özlenenlerin niyetine. Meditasyon boyunca bana eşlik ediyor. Meditasyonun sonuna doğru Efes'i mutlaka yanımda yöremde buluyorum. Nefesinin ritmik hırıltısı güvende hissettiriyor.  Sonra annemi arıyorum, aynı cümlelerle başlayıp biten sabah konuşmamızı yapıyoruz. Dedikodu varsa uzuyor, yoksa kısacık kalıyor bu konuşmalar.

Şimdi böyle uzun uzun yazınca bu rutin çok vakit alacakmış gibi görünüyor ama inanın öyle olmuyor. Bana çok iyi geliyor, kendimi iyi hissettiriyor ve yeni güne hazırlıyor. 
Şimdi kahve zamanı, gerisi günün getirdikleri...

Yorumlar

  1. Rutin güzel bişey severim çoğunlukla

    YanıtlaSil
  2. Kzılgerdan gördüm sanki !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya çok güzel değil mi❤Leylakdalı almıştı önceki yıllarda❤❤❤

      Sil

Yorum Gönder