24 Şubat

 Şubat ayı güdük ay diyoruz ama sanki daha da güdükleşti bu sene. Son bir haftadan fazladır hepimizin dilinden "çok soğuk, çok üşüdüm " lafları dökülüyor. Aslında daha soğuk kışlarda geçirdim bu şehirde ama indan hep son yaşadığını bilip, şikayet ediyor. Dışarısının soğuyla, içerisinin sıcağı arasında sıkışan kaslar, adaleler ağrıyor. Perşembe gününe kadar her gün ya yoya ya qigong yaptım. Sonrasında bıraktım vücudum dinlensin. Aslında yoğun egzersizler arasında yirmi dört saat ara bırakın vücudunuz kendini onarsın, kolojen üretsin deniyor. Özel dersler üst üste gelince öyle oldu. Bu hafta biraz daha özen göstermeli. 

Mrs.Dalloway' la vedalaştım. İlginç bir deneyimdi. Keşke daha erken yaşlarımda okusaydım belki yazım tekniği bu kadar zorlamazdı. 

Melisa Kesmez en sevdiğim öykücülerdendir. Çiçeklenmeler' i novella olarak yazmış. Çok beğendim. Kalemi her zaman sakin, ve umut vericiydi. İsminin hakkını veren kurgu basit ama çok anlamlı geldi bana. 

Sesli kitaplarda Nermin Yıldırım' ın Rüyalar Anlatılmaz' ını bitirdim. Sanırım yazarın tüm kitaplarını bitirmiş oldum böylelikle. Nermin Yıldırım' da çok güçlü ve etkileyici bir kalem. Her kitabında  birbirinden farklı, ilginç kurgulara yer vermesi, bunları ustalıkla işlemesi etkileyici. 

Dün akşam geç vakitte yüz yogası yaptım, bir güzel uyumuşum. Haftada üç güne oturttum. Çene kasım baya rahatladı. Sinüslerim, şakaklarım hatta saç derim bile. 

Faysal yoğa eğitimimin 4.modülü eklendi. Bu hafta onlara bakayım. İki kitap seçtim okumak için. İlki

Jean-Paul Didierlaurent'in Çatlak kitabı. Yazarın daha evvel 6.27 Treni'ni çok beğenmiştim. 

İkinci kitabım ise ilk kez okuyacağım Judıth Hermann' dan Birbirimize Her Şeyi Söyleyebilirdik.

Okudukça detayları yazarım.

Ne dinleyeyim diye düşünürken, soğuk ve karlı havaya polisiye yakışır dedim. Yine adını duyduğum ama hiç okumadığım Jo Nesbo' nun Yarasa kitabına başladım. 

Kızlarla da Kumkurdu okumamızın son kitabına başladık. Kumkurdundan sonra Behiç Ak kitapları var ufukta:)

Güzel bir hafta olsun...