10 Mart
Bu sabah Efes' le uzun uzun yürüdük. Kimseyle karşılaşmadık. Ben müzik dinledim, Efes aramacı, koklamacı, kimyager havasında yanımda yürüdü. Hava yazdan kaçıp gelmiş gibi. Birkaç gündür böyle. Birden ısındı. Bu ani sıcaklık artışı bünyemi bir miktar sarstı ama genel olarak iyiyim. Koca gripten muzdarip bir haftadır, Bilge' ye dokunmuyorum işiteceğim ahlardan korkarak:))
Jean-Paul Dıdıerlaurent 'in Çatlak kitabını bitirdim. Bu kitap nasıl anlatılır hiç bilmiyorum. Fantastik kurguları severim ama bir ara karşımda alaycı br Kafka varmış gibi hissettim. Biraz bunaldım, merak ettim, antipod mevzusunu falan öğrendim ve kitap bitti. Sanırım ilginçti. Şöyle bir bölüm var, sanırım kitabın özünü anlatıyor;
" oradaydı ahbap, belki de embriyo halinde, ama pekala oradaydı, senin onu keşfetmeni beklerken, yabani asmanın arkasında güvendeydi.
O zaman onu görmem neden bu kadar uzun sürdü, bunu açıklayabilir misin? Onlarca kez o terasta kahvaltı edip onu hiç fark etmeden duvarı seyrettim.
Belki de sadece henüz hazır değildin.İnsanların hep onları biryerlerde bekleyen bir çatlakları vardır, sadece onlara ait, DNA' ları kadar eşsiz ve kişisel bir çatlak.Ve insanların çoğu hayatlarını hiç onlara denk gelmeden geçirseler de, senin gibi küçük talihlilerin bir sabah kendi çatlaklarıyla burun buruna geliverdiği, düşünmeye başladığı ve her şeyi sorguladığı , aniden yanıt bulması gereken doğru soruları sonunda kendine sormaya başladığı görülür, bu yanıtların gezegenin öte yanında, fırtınalı bir okyanusun ortasında rüzgarların dövdüğü bir adanın üzerindeki viranede olmasının da hiçbir önemi yoktur.Her yıl gerçekleşen ve aydınlığa kavuşturulamayan tüm o kayboluşların nedenini hiç kendi kendine sormamışsındır. Çatlaklar, ahbap daha uzakta aramamak gerek:Çatlaklar"
Neşe Koçak'ın Kaybolduğum Şehirler kitabına başladım. Fotoğraflar, keyifli bir dil, güzel bir okuma olacak gibi.
Mehmet Eroğlu' nun Kendi Hayatında Ölme Vakti nin dinliyorum. Sanırım ...Adamın On Günü serisinden sonra eski kitaplarının tadını almaya başladım.
Zümra Atalay'ın Bilinçli Farkındalık kitabıysa tam bir hazine. Notlar alarak, geri dönerek, durup düşünerek okuyorum.
Bu arada kırk sekiz yaşımı karşıladım. Sağlık ve keyif getirsin dedim. Hafta sonu da Bilge on dokuz yaşını karşılayacak. Evdeki balık nüfusu olarak pek şenlikliyiz:)
Bilge' nin az evvel doğum günü hediyesi olarak günler önce çoook uzak diyarlardan aldığı paketi geldi. Bir sürü minnak figür, steaker, ııvır zıvır almış. Mutluluktan uçuyor.
Bu çocuğu mutlu etmek git gide ilginçleşiyor:)
Keyifli bir hafta olsun.....
Biz balıklar :)
YanıtlaSilDoğum gününüz kutlu olsun, sağlık ve huzur eksik olmasın!
Sevdiklerinle tatlı hayatınız devam etsin!
Nice mutlu yaşlara!
Ne güzel dilekler çok teşekkür ederim, sevgiler❤❤❤
Sil