KAÇAN ÖRDEK, KÜTÜPHANE ÜYELİĞİ VE KEYİFSİZ BİLGE...



Uzun süredir firkete işi kolye yapmıyordum, bunu dün bitirdim. Bu renk boncukları da çok severim, neşeli boncuklarım bunlar.Birbirine yakın tonlarda , ama birbirinin aynısı olmayan, parlak güzel boncuklarım, bu sefer yeşil kolyeyi süslediler.

Şimdi "nasıl yani" diyebilirsiniz anlatayım; elindeki çakı hani şu çok fonksiyonlu olanlardan, pazar günü babayı beklerken oyalamak için benim gözetimimde yapılan, ayrıca bıçağı nerdeyse kör diyebileceğim keskinlikte bir faaliyet oldu. Etraftan bulduğu ağaç dallarının kabuklarını sıyırdı, uzun uzun baktı, kokladı ve keyif aldı...
Gelelim kütüphane maceramıza, cumartesi günü evden çıkmamız baya sürdü, öğleden sonra Kızılay' da kütüphaneye doğru yürürken bir ördek yavrusu önümüze atladı, biz ne olduğunu anlayamadan bir adam ördeği yola atlamaktan son anda kurtardı. Yan taraftaki pet shopun önünde bir kutuda civcivlerle tıka basa duruyorlardı. Kaçan ördek yerine konuldu Bilge civcivlerle ördekler bakmak için çakıldı kaldı oraya. Bir de yoldan geçen kızlar ellerine alıp sevince iyiden iyiye temel attık oraya. Benim içim ezildi, ördekler civcivleri eziyor, bir taraftan feryat figan bağırıyorlar.Bilge' ye durumu anlatmaya çalışıyorum, aslında onların büyük bir bahçede ve güzel bir kümeste yaşamaları gerktiğini... Ama nafile bir çaba içideyim Bilge takılmış durumda "alalım" diyor. Anlatıyorum, bizimle nasıl yaşayamayacaklarını... Güneş gözlüğünün altından pıt pıt akan yaşları görüyorum. Yürüyoruz ama sessiz gözyaşlarına burnu da sümükle birlikte eşlik ediyor. Babanneye gidince köye, alalım sen bakarsın orda, kocaman bahçeleri var onların diyorum. Bir taraftan da adamlara içimden sayıp duruyorum. Bu arada kütüphanenin kapısındayız ve Bilge küs suratla yanımda duruyor. Üyelik formlarını doldururken de suratsız Allah' tan cebinde ki minik çikolataları hatırlıyor, sessizce götürüyor birer ikişer. Ardından çocuk bölümüne çıkıyoruz. Bu arada kütüphane tıklım tıklım ve ben kulak kabartıyorum konuşmalara kitabı geç getirirseniz bir ay kitap alamıyorsunuz, kaybederseniz yerine yenisini alıyorsunuz... T.C kimlik numaranız, üyelik numaranız diyor görevli "hiç ezberleyememiştim" diyorum, gülüyoruz birlikte. Bu arada çocuk bölümünde ki resimli duvarlar Bilge' nin hoşuna gidiyor. Ben kitaplara bakarken "ben seçeceğim" diyor bende karışmıyorum. Üzerinde at resimleri olan "Dünya masalları" dizisinden iki kocaman resimli kitap seçiyor, bir de "Piknik" diye bir kitap seçiyor yine üzerinde at resmi var:) Kitapları alırken görevlilerle koyu bir sohbete dalıyor. Ben de ördeği unuttu diye seviniyorum. Kendime Milan Kunder' nın Yaşam Başka Yerde ve Ayrılık Valsi, Aziz Nesin 'in Zübük kitaplarını alıyorum. Çıkarken Bilge keyifli, ben keyifli... Akşamları kitapları alıyor eline, dikkatlice uzun uzun, uydura uydura okuyor bize...


Yorumlar