MERHABA KAPLUMBAĞA...
Cumartesi günü kendimi mutfağa adadım. Çikolatalı ve vanilyalı dondurma yapma girişimim başarıyla sonuçlandı. Yıldız şeklinde ki kalıplardan sıcak kekleri çıkartmama yardım eden Bilge' yi, çaktırmadan tabaktan kek alırken görmek çok hoşuma gitti. Yanında da yeni yaptığım limonatayı hüpletti. Benim başarısız diye düşündüğüm sönük macaoronları, koca sildi süpürdü:))
"Yahşi Batı" filmini izledik kocayla, eğlenceliydi... Bir de benim yeni başladığım kitabı okuduk birlikte. Sinem Ersever' in "Arıza" kitabı... Önceleri sıkıcı bulduğum kitap, sonradan oldukça komik bir hal kazandı. Yazar akıl hastalıkları tanımılarının yer aldığı DSM-IV kitabından bahsediyor ve yaklaşık 1000 sayfalık kitapta 365 farklı isimlendirilmiş rahatsızlık var diyor. Bunların bazılarını (bize daha bir yakın olanlarını) ufak ufak anlatmış. Bunları okurken kocaya "şizoid" (şizofreniyle alakası yok) teşhisi koyduk. Bana gelince yazarında bir ara bahsettiği "potborik bir hal" var bende de. Biraz ondan, biraz bundan:)) Neyse çok uzattım, güzel bir kitap okuyun diyerek yazımı sonlandırayım...
O mavi ağacın önündeki poz yok mu? Bu ne güzelliktir, bu ne duruştur canım. Öpüyoruz onu güzel yanaklarından
YanıtlaSilBirlikte kitap okumak çok keyifli bir şey. Üzerine konuşacak çok konu çıkıyor hem okuduktan sonra hem de yıllar sonra.
YanıtlaSilSevgili Umurcuğum, sürekli elinde fotoğraf makinası bir anneyle yaşayınca, çocukta böyle bir hal alıyor sanırım:))
YanıtlaSilSevgili Meltem, çok haklısın böyle paylaşımlar beni çok mutlu ediyor. Bazen saatlerce konuştuğumuz oluyor bir iki satır üstüne...