Günler Nasıl Geçiyor?
Hepimiz evlerimizdeyiz, mecbur olmadıkça dışarıya çıkmıyoruz. Ellerimizde telefonlarımız, gözümüz kulağımız sosyal medyada. İnsanlar birbirlerinin paniklerini, korkularını körükledikçe körüklüyor.Yalan yanlış herşey paylaşılıyor, böyle olunca ciddi bir güvensizlik var.
Günler nasıl geçiyor derseniz;
Kitap okuma hızım biraz düşmüştü ama son birkaç gündür toparladım.
Mutfakla oldukça içli dışlıyım. İki günde bir kefir mayalıyorum. Farklı tarifler deniyorum, bazıları şaşırtıcı derecede iyi olurken, bazıları felaket oluyor :)) Bugün ekmek yaptım güzel oldu.
Günlük bir yoga akışı yapmaya çalışıyorum, Bilge rica minnet bana eşlik ediyor.
Evde bolca resim yapıyoruz.
Ben yine meşhur battaniyemi aldım elime, Gezi' de başlamıştım, on beş temmuzda devam etmiştim, şimdi de karantinada devam ediyorum ( Bu sefer kesin bitireceğim)
Düzenli nefes egzersizi yapıyorum, çok rahatlatıyor.
Akşamları park buluşmalarımız devam ediyor, parka zaten arabayla gidiyoruz. Herkes mesafesini koruyor.
Telefondan uzak durmaya çalışıyorum
Bu zamanlar alerjimizin tavan yaptığı, burnumuzun musluk gibi aktığı, hapşurup öksürmekten kaburgalaraımızın ağrıdığı, kafamızın alerji ilaçlarıyla bir milyon olduğu zamanlar olurdu.Şimdi balkondan badem ağaçlarını izliyoruz ya da markete acele acele giderken maskenin arkasından baharın geldiğini, ağaçların süslenip püslendiğini görüyoruz.
Günler nasıl geçiyor derseniz;
Kitap okuma hızım biraz düşmüştü ama son birkaç gündür toparladım.
Mutfakla oldukça içli dışlıyım. İki günde bir kefir mayalıyorum. Farklı tarifler deniyorum, bazıları şaşırtıcı derecede iyi olurken, bazıları felaket oluyor :)) Bugün ekmek yaptım güzel oldu.
Günlük bir yoga akışı yapmaya çalışıyorum, Bilge rica minnet bana eşlik ediyor.
Evde bolca resim yapıyoruz.
Ben yine meşhur battaniyemi aldım elime, Gezi' de başlamıştım, on beş temmuzda devam etmiştim, şimdi de karantinada devam ediyorum ( Bu sefer kesin bitireceğim)
Düzenli nefes egzersizi yapıyorum, çok rahatlatıyor.
Akşamları park buluşmalarımız devam ediyor, parka zaten arabayla gidiyoruz. Herkes mesafesini koruyor.
Telefondan uzak durmaya çalışıyorum
Bu zamanlar alerjimizin tavan yaptığı, burnumuzun musluk gibi aktığı, hapşurup öksürmekten kaburgalaraımızın ağrıdığı, kafamızın alerji ilaçlarıyla bir milyon olduğu zamanlar olurdu.Şimdi balkondan badem ağaçlarını izliyoruz ya da markete acele acele giderken maskenin arkasından baharın geldiğini, ağaçların süslenip püslendiğini görüyoruz.
Bu da bana umut veriyor, doğanın dengesini bulacağına inancım sonsuz. Kendinize iyi bakın...
Hepimiz evdekalmaya iyice alıştık. Sağlığımız olsun yeterki diyoruz.
YanıtlaSil