15 Haziran


 

Dün öğlen Leylakdalı'mla  buluştuk. Birlikte yemek yedik, sohbet ettik. Çok keyifliydi. Ağzım kulaklarımda ofise geldim, hava bozdu . Vakitli ayrıldığımıza sevindim ve bir yoğunluktur başladı. Telefonlar, mailler yoldan akan sel dönen yağmur suyu. Alt komşunun koştur koştur bize gelmesi, evi su bastığını söyleyip Koca' dan yardım istemesi. Tıkanan bir yerleri açıp, sıçan gibi sırılsıklam Koca  geri dönerken, her şey bittikten sonra kadının hiç sevmediğim eşi elini kollunu sallayarak ve sırıtarak geldi. Allah' tan yedek kıyafetler vardı da ben söylenirken Kocam üzerini değiştirdi. Çok takılıyorsun, ne yapalım yardım etmeyelim mi dedi. Ay be onu mu dedim... neyse akşam üzeri taksiyle Bilge'yi eve yakın bir yerde bırakıp ben yoga dersine gittim. (Koca' nın işleri bitmemişti)
Son bir kaç ders stüdyo kalabalıktı. Dersleri uzun zamandır aynı insanlarla (hocayla birlikte üç kişi) yapmaya alışmışım, bu durum hiç keyif vermiyordu. Dünkü ders kalabalık değildi. O yüzden ders çok iyi geçti, iyi hissettirdi. Çıkışta yağmur sonrası ıslak yolda yürüdüm, çok yorulmuş hissediyordum o ara kafamı kaldırdım ve gökyüzünü gördüm. Gün batımını izledim, her renge hayran kaldım. Aldığım hava hafifledi.Yavaş yavaş yürüyerek eve geldim. Duştan sonra uyumuş kalmışım. Deliksiz uyumuşum. Güzel uyandım.

Başkalarının Tanrısı biraz beklesin diyerek L.M.Montgomery' in Rüya Evi' ne başladım. Yeşilin Kızı Anne serisinin sanırım beşinci kitabı. Eski bir dostla tekrar buluşmuşuz gibi, iyi geldi.


Yorumlar