23 Şubat

Dün Efes'in fakültede yine randevusu vardı. Bir önceki gidişimizde biraz erken girip, çok çabuk çıkmıştık. Yine öyle olur diye bir saat evvel girdik fakülteye ve randevu saatimizden üç saat sonra çıkabildik. Kedi her zaman süt içemiyor... Biz beklerken ve Efes bekleme salonunun her bir yerine uzun uzun işerken bizimle ilgilenen asistan bizi tanıdı ve yanımıza geldi. Ayak üstü konuşmaya başladık. En sonunda günlerdir beni kemiren soruyu sordum " düzelmese bile bu sorun ömrünü kısaltır mı ?" dedim. Öyle güzel anlattı ki, olabilecek en kötü duruma kadar (benim kafamdakinden bin kat iyi bir senaryoydu) anlattı, izleyeceğimiz tedaviden bahsetti. Reçetesini yazdı getirdi ve ultrason sırasını beklemeye başladık. Bir önceki ziyaretimizde alet bozuktu ve en son ölçümden sonra prostatın boyutunu bilmiyorduk. Ankara'nın tüm kedisi, köpeği, kuşu toplaşıp bizimle gelmiş gibiydi. Kalabalık, başka canlar, başka hikayeler, dinledikçe Efes' in derdi gözümde önemini yitirmeye başladı. Bu çok acayip bir psikoloji, daha kötüsünü gördükçe elinizdekinin iyi taraflarına yöneliyorsunuz ve utanmazca şükür diyorsunuz. Neyse sonunda ultrasonla bakabildiler ve prostatının küçülmeye başladığını söylediler. Dünyalar benim oldu. Sonrası yana döne ilaç, takviye ve mama arama çabası. İlacının birisi bugün gelecek, diğerinin tabletini bulamadılar iğne formunda kullanacak, takviyesini ise netten sipariş ettim, dört gözle bekliyorum gelmesini. O kadar yorulmuşum ki, eve gidince hemen matımı serdim, bu gerginlikle yatarsam sabaha dayak yemiş gibi kalkacağımı biliyordum. Hafif bir yoga akışı yaptım, planlamadan, esnedim, uzadım, gevşedim, iyi geldi. Bilge yorgunum dedi, bana katılmadı. Sonra hafta sonu heyecanla aldığım Füruzan'ın son kitabı Akim Sevgilim' i bitirdim, yanında kocaman bir hayal kırıklığıyla. Böyle yatmayayım dedim Defne Suman' ın Kahvaltı Sofrası' na başladım. Keyifim biraz yerine geldi. Güzel başladı kitap. Sonra uyumuşum, gece Efes' in havlamasına uyandım. Çok nadir havlar, kalktım yataktan niye havlıyor diye baktım, aklıma ilk gelen deprem tabi (benim hissedip onun mışıl mışıl uyumuşluğu olmasına rağmen) dışarıdan sokak köpekleri geçiyormuş onlara gavlamış. Uykum yalan oldu kalktım bir film açtım Denizlerin Kızı filmini izledim. Avustralyalı on altı yaşında genç bir kızın yelkenle dünyayı gezme hayalinin anlatıldığı, güzel bir filmdi. Deniz, gökyüzü, yıldızlar iyi geldi. Film bitti baktım hala uykum yok, sabahı düşünüp yattım. Hemen uyumuşum sanki. Sabah alarmdan beş dakika önce uyandım. Sabahın telaşına kapılıp, güne karıştım. 
 

Yorumlar

  1. hayvanlara insan giysisi giydirilmesine alışamadım gitti. :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evde belli bir sıcaklıkta bizimle birlikte yaşadığı için dışarı çıkarken giysi desteği gerekiyor. Neden alışmanız gerektiği fikrine kapıldınız ya da rahatsız mı etti anlamadım ama takılmayın bence

      Sil

Yorum Gönder