07 Haziran


 Kırmız Kazak kitabında gördüğüm ve listeme eklediğim, Eduardo Galeano' nun eşi Helena' nın rüyalarını yazdığı ve Isıdro Ferrer ' in görselleriyle inanılmaz bir kitaba dönüşmüş olan Helena' nın Rüyaları dün elime ulaştı. Gelen kitapların en üstünde duruyordu. Bilge okuldan erken geldi, kitabı aldı, buna biraz bakayım dedi, içeri geçti. Defalarca gelip, heyecanla görselleri gösterdi, yorum yaptı. Ne kadar kaliteli dedi. Görseller diyorum o kadar güzeller ki, kolaj desem yetersiz kalır, üç boyutlu ve hepsi birbirinden şahane. Sayfanın solunda  Helena' nın rüyalarını sabırla dinleyip, şiirsel bir dille yazıya döken yazar, sağ tarafında o rüyanın görsel yorumu. 24 rüya var hemen bitiyor, tekrar başa dönüp  başlıyorsunuz okumaya ve her ayrıntıya bakmaya. Ciltli ve baskısı çok kaliteli bir kitap.

Üniversite yıllarında rüyalar mevzusuna takmıştım kafayı, nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama uyanınca günü gününe bir deftere kaydettim uzunca bir süre rüyalarımı. Yazdıkça hatırlıyordum, bazen ard arda gördüğüm rüyalara şaşırıp kalıyordum Sonra niye bıraktım, o defter nerede kaldı hatırlamıyorum. Arada yine merakla rem uykusu, derin uyku, nöronlar, beyin dalgaları falan denk geldikçe okurum. Gündüz Vassaf' ın Cennetin Dibi kitabında ikinci körlük kısmını okuyunca uzun bir süre düşündüm bu konu üzerine.  Doğuştan kör olan insanların rüya görmediğini, sonradan kör olan insanlarınsa  rüya görmeye devam ettiklerini ve bir süre sonra bu rüyaların son bulduğunu, buna ikinci körlük dendiğini öğrendim. Çok üzücü ve düşündürücü. Belki de bizim görsel temelli rüya dediğimiz olayı, duyusal olarak yaşıyorlardır bilemiyorum, bunula ilgili pek bir bilgiye de ulaşamadım. İnsan etrafında olmayan ama dünyada var olan pek çok şeyden bir haber. Aklına bile gelmiyor. 



Yorumlar