SONUNDA TAŞINDIK


Kaç gündür kafamı yorup duran ofisi taşıma konusu, sonunda iki gündür bedenimi de yorarak nihayete erdi. Yeni yer biraz minyatür ofis izlenimi yaratsa da gözümde, her ay cebimde kalacak parayı düşününce, bu düşünceleri kovalıyorum kafamdan. İşlerime engel olmayacak, sıcak olacak, ekonomik de zaten, daha ne olsun ? Akşam Bilge' yle çok güldük. Teyzemlerde, geçen gittiğimizde küçük bir topunu buldu. Akşam onu elinde tutmuş "bak bu örümcek adam, buna sipayderrrr man diyerler gördün mü ?"dedi, ardından tayt giymiş örümcek adamı gösterip "bak örümcek adamında cicisi ve poposu var, hahhah çok komik" dedi, ben orda koptum. Koca işle boğuştu geç saatlere kadar. Bilge' de inadım inat dedi, çok geç uyudu. Yorgunluktan yatağıma nasıl gittiğimi bile hatırlamıyorum. Sabah herkesten önce uyandım. Ortalığı toparladım. Bilge de, Koca da sürünerek kalktılar. O doldurdu, ben boşalttım çantasını.En sonunda anlaştık, içi oyuncak dolu çantanı fermuarını zar zor kapatana kadar. İşin ilginç tarafı kreşte hiçbir oyuncağını çıkartmıyormuş. Ama çantasını hiç elinden bırakmıyormuş. Yani yemek yerken, tuvalete giderken ve uyurken yanından ayırmıyormuş. Sorun olarak görmelimiyim bu durumu bilemedim. Belki de evden bir parça olsun istiyor yanında, belki de sahiplenme güdüsüdür bilemiyorum ki. Çok güzel şarkılar söylüyor; "gece yarısııııı ışıklar söndüğünde, elinde çobasıııııı yeni yıl geldiiiiiiii" gerisini unuttum. Ama çok güzel söylüyor. Dün yeni bitirdikleri çalışma kitabını verdiler kreşten . Eve dönerken uğradığımız markette ki kasiyere gösterdi gururla. İçindeki resimleri sordular o cevapladı. En son bir resim daha gösterdiler, bu kim? diye. Bizimki tereddütsüz "Atatürk" dedi. " Aferin" sesleri arasında çıkarken, ben köşelerimi sayamadım:)) Gurur duymak deniyor değil mi buna? Yok abartmak değil, sahiden gurur duymak bunun adı.

Yorumlar