Hafta Sonu




Ben "bahar gelsin" deyip dururken, buralara birden yaz geldi. Cumartesi günü kurstaydık, akşam da edebiyat grubumuzun toplantısı vardı. İtiraf edeyim çok sıkıldım. Ama başladık bir işe, devam etmek gerek. Cumartesi akşam yeğenler gelmiş İstanbul' dan, en çok buna sevindik. Pazar sabahı onlarla görüştük, birlikte bir sülale ziyareti yaptık. O kadar kalabalıktı ki gittiğimiz ev, Koca'yla nasıl kaçarız diye birbirimizin gözüne baktık durduk. Kısacık zamana sığdırılmaya çalışan, telaşlı bir sürü cümle uçuştu havada. Neyse bizimkileri yolcu ettik, eve doğru yola düştük. Bilge bu kuzenlerini çok sever, kısa kaldılar diye çok üzüldü. Duygusal tosba, devirdi suratını oturdu. Eve girmeden semt pazarına uğradık, her tezgahtan kendisine uzatılan meyveleri yerken Bilge hanımın keyfi yerine geldi. Eve döndük, pazardan aldıklarımı yerleştirdim, Koca yemek yaptı. Yemekten sonra bizimkileri evde bırakıp yola koyuldum. Hedefim Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi' nde "Dumankara Söyleşisi" ne katılmaktı. Uzunca bir yürüyüş yaptım, ÇSM' ye geldiğimde yorulmuştum. Akşam güneşinde mis gibi kahvemi içtim, biraz kitap okudum. Kafeteryanın sahibi hanımla uzunca bir sohbet ettik. Daha doğrusu o anlattı, ben dinledim. Kaç zamandır giderim hep mesafelidir bu hanım, sanırım dün konuşmak istedi canı, anlattı bütün hayatını.Dinledim, dinlemek sıkıcı değildi. " Ne hayatlar yaşanıyor şu hayatta" dedim yine içimden. Zaman ilerledi, insanlar çoğaldı, salona geçtik. Dumankara' nın senaristi Levent Cantek ve çizerlerin bir kısmı vardı. Çok samimi, heyecanlı ve yaramaz çocuklar gibilerdi. 
Güzel bir söyleşi oldu. Çıkışta kitabımı imzalattım, kısacık bir sohbet ettik. Elimde kitabım , yüzümde kocaman bir gülümseme, eve geldim. Bilge' ye banyo yaptırdım, saçlarını kuruttum, bizimki uyuya kaldı:))
Ben de merakla Viva La Muerte ' yi okurken uyuya kalmışım. Bugün oldukça dinginim, haftaya güzel başladım, güzel bir haftamız olsun diyeyim, işlerime gömüleyim...

Yorumlar

Yorum Gönder