Cumartesi

 Cumartesi sabahtan kulağımı tırmalayan, anlamadığım seslerle uyandım. Bilge erken kalkmış anime izliyordu. Anlayamadığım sesler Japonca konuşmalarmış:)

Bütün kış elime gelip duran plaj malzemelerini bir türlü bulamayarak başladı gün. Bu bahaneyle dolabımı da düzelttim. Kısa süreliğine ofise gittim. Dönüşte kuaförüme uğradım, tatildeymiş yarın gelecekmiş. Hiç tatile gideceği aklıma gelmemişti, düşünmemiş olmam beni şaşırttı. 

Eve dönerken parkta çok sevimli bir Golden sevdim. Elimdeki şişeye gözünü dikti, su içirdim, sahibiyle tanıştık. Uzunca sohbet ettik. İşten güçten laf açılınca sahibinin bir dolu kafesi  olduğu ortaya çıktı. Sizinle çalışırız bundan sonra, madem komşuyuz dedi. Şaşırdım, hiç böyle iş bağlamamıştım:)

Yemek, ufaktan evi toparla, en son çamaşır faslından sonra akşam üzeri binadan evlenen birilerinin kına gecesi tantanası vardı. Allah'tan kısa bir süre hoplayıp zıplayıp başka bir mekana gittiler. Bizim millet sahiden ne sevinmeyi, ne kutlama yapmayı biliyor.

Parka biraz geç gittik. Hava şurup gibi derler ya, işte o kıvamdaydı. Çimlerde oturdum. Köpekleri sevdim. Bir süre sonra bu saatlerde üzerime hırka almadan oturamayacağımı düşündüm. Hafif bir esinti çıktı. Mayıs geldi kucağıma yerleşti, sıcacık...

Köpek sahiplerinden bir kızımız da evleniyor. Onun da kına gecesi vardı. Nikahtan yırtamadım akşam kısa da olsa bir uğrayacağım. Onun köpeği Elsa G. Abladaydı. O da aşure yapacakmış, Elsa hiç keyifli değil deyince gidip onu aldık. Elsa Koca' ya tapar. G.abla Elsa' yla birlikte koca bir parça ıspanaklı börekte tutuşturdu elimize. 

Bütün gece Elsa Koca' nın kucağından inmedi. Ben de fırsattan istifade Wong Kar-Wai' nin 2046 filmini izledim. Önce Aşk Zamanı' nın devamı gibi düşündürse de, bu filmin bambaşka olduğunu anladım. 

Gece yarısını biraz geçe Elsa' yı almaya geldiler. Bizim binadaki kına gecesi topluluğunun başına ne geldiyse polisle birlikte bir kısmının karakola götürülmesine o ara şahit oldum. 

Sonrası uyku, güzel uyumuşum ama:))