21 Şubat


 Duygularımı anlatmak için doğru kelimeler nasıl bulunur bilmiyorum ama bu sabah yeni deprem haberlerini görünce içim o kadar ağırlaştı ki, aklıma gelen tek şey yazmak oldu. 

Ben çok gevezeyimdir, susmak bana zul gelir, çatlarım bilenler bilir. Sustum çünkü konuşmak bu sefere zul geldi. İlk anın şokundan sonra ne yapabilirim kısmı kendimi acınası hissettirdi. Yardım ayırabileceğim bütçe, bunu nereye göndermeliyim güvensizliği ayrıca sinir bozucuydu. Ekrana bakıp ağlamak, daha çok ağlamak, susup susup ağlamak. İyilerin yaptıklarına ağlamak, kötülerin yaptıklarına ağlamak, insana, kediye, köpeğe, betona, yıkıma ağlamak. 
Garip bir şey fark ettim. Kötü sahiden kötüydü, hırsız hırsızdı, yalancı hala yalancıydı. Depremin, yıkımın, ölümün onları değiştirmesini beklemek aptalca romantik bir düşünce ve bunu kabul ettim halk olarak ciddi ahlak sorunlarımız var. Cehaletle, dinle, parayla bunu gizlemeye çalışıyorlar ama her şey ortada. İlk kez derin bir nefret duyuyorum ve bu nefret kalbimden silinir mi bilmiyorum.

Yorumlar

  1. Aynen katılıyorum. Bu ahlak cokuntusu kolay kolay düzelmeyecek:(

    YanıtlaSil
  2. Umutsuzluk daha mı kötü acaba? Geleceğe dair hayal kurmak eksikliği, ya da? :(((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevin Ablam umut hep yakamıza yapışık , kızsak da sövsek de günün sonunda bir yerlerden el sallıyor ama sefer çok ağır geldi tüm bu olanlar umudun da tek başına ne işe yarayacağını hiç bilmiyorum.

      Sil

Yorum Gönder