30 Ağustos


 Sabah yürüyüşüne Bilge' de bizimle geldi. İlk o fark etti, yollardaki çizgileri boyamışlar. Zaten yaklaşınca boya kokusu da geliyordu burnumuza doğru. Pati izinden kedi olduğunu düşündüğümüz yıldız edasındaki arkadaş da imzasını atmış:) yalnız yolun başında uçarak uzaklaşmış gibi duruyor:)

Hava serinlemiş diye üzerimize aldığımız yarım kollu üstleri, elimizde taşıdık, o kadar da serinlememiş.
Sabahın mis gibi, sessiz sedasız halini seviyorum. Bilge' yle konuşarak gezdik. Efes' in keyfi de yerindeydi. Biz eve döndüğümüzde Koca kahvaltıyı hazırlamıştı. Kahvaltının ardından ben ofise geldim, işlerim yığılsın istemiyorum. Hem hareket aralığımı da azaltmamış oluyorum. Koca Sezgin Kaymaz kitaplarını dinlemeye bayılıyor. Dün akşam Kün' ü bitirdik. Bu sabahta Sevinç Kuşları' nın ilk kitabına başladık. Keyifle okuduğum bir seriydi, dinlemek de ayrı bir keyif verecek gibi görünüyor.

Julian Barnes'in Seni Sevmiyorum kitabını
 okuyorum. Yazarın bambaşka bir üslubu var ve okuduğum kitaplarının hiçbiri birbirine ben benzemiyor. Sanırım bu yüzden daha çok seviyorum. Her kitabına heyecanla başlıyorum.

Storytelde Ursula K. Le Guin'in Denizyolu kitabına rastladım. E kitap formatında okuyorum. Ursula derya deniz, külliyatı bitmiyor, bitmesin de...


Yorumlar

  1. Henüz Julian Barnes kitaplarını okumadım. Sanki çok sevecekmişim, ama bitmesin gibi bir his var içimde. Ursula'yı 20liyaşların başında okumuştum. Aklımda hiçbir şey kalmadı. Sanırım erken bir yaştı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Barnes apayrı bir yazar, her kitabı birbirinden farklı hissettiriyor. Ben de okuduğum çoğu kitabı hatırlamadığımı fark ettim, o yüzden dinlemeye başladım iyi geldi

      Sil
  2. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder