18 Eylül


 Çok yürümüşüz, neredeyse on kilometre. Akşam yürüyüşüne engel degil tabi, lakin sahiden yorulmuşum. Efes' i yürütmem lazım. Rüzgar çıkmış, kapüşonumu kafama geçirdim, kulağımda bir cinayet hikayesi daha, yıllar evvel okumuştum Sulatanı Öldürmek kitabını. Ahmet Ümit' in son okuduğum kitabıydı, daha da okumam demiştim. Dinlerken Fatih Sultan Mehmet kulağımı tırmalamadı ama okurken şişmiştim, hatırlıyorum. Güzergahımızdaki ikinci parkta korkunç sesli bir adam şarkı söylediğini sanarak böğürüyordu, dönüşte uğrarız diye üçüncü parka doğru yöneldik. Buranın etrafında kocaman ağaçlar var ve rüzgarla yine kıpır kıpırlardı. Dik yamaçların üzerinde ufacık bir park. Yamaçtan aşağı yuvarlanan tasmasız köpekleri gözlerimi kısarak tanımaya çalışırken, köpek olmadıklarını fark ediyorum. Yamaçtan aşağıya yuvarlanan üç çocuk, sürünerek yukarı çıkıyorlardı. Nasıl eğleniyorlardı, Efes' le bir süre onları izledik. Yanımıza gelen başka bir köpek ve sahibiyle sohbet ettik. O da uzaktan köpek sanmış çocukları (gözlüğü de vardı üstelik) Rüzgar iyiden iyiye değmeye başlayınca kalktık. Yol üzerinde üç beş kedi kovaladık, korkmayanları kabartıp tıslattık. Parka uğrayıp gün batımını izleyecektik ama adam hala böğürüyordu. Eve yöneldik, dönüş yolumuzdaki son parka uğrayıp azıcık nefeslendik. Sonrası ev, pati yıkama, küvet yıkama, bez, kırt kırt mama yeme sesi. Koca gelince birlikte Kulüp' ten bir bölüm izler sonra uyuya kalırım. 

Dag Solstad' ın 17. Roman ını okudum, pek sevmedim. Gerçi diğer iki kitabı okumadığım için olabilir. 
Yaz sıcağında başlayıp okuyamadığım Epepe ye kaldığım yerden devam ediyorum. Julian Barnes' ın Aşk Vesaire kitabına başladım. Seni Sevmiyorum kitabının devamı, bakalım nerelere varacak. 

Dinleme işini abarttım. Sabah ve akşam Efes'le gezerken Ahmet Ümit' in Sultanı Öldürmek, ofisten dönerken Kemal Tahir' in Esir Şehrin Mahpusu' nu ve yolun yarısında J.C.Garange' ın Mermer Adam' ını,  kahvaltıda da Sezgin Kaymaz' ın Sevinç Kuşları 1' ni bizimkilerle dinliyoruz. Böyle yazınca yorucuymuş gibi görünüyor ama yormuyor, hatta bu ara böyle daha iyi geliyor.


Yorumlar

  1. ben ne zaman yoğun okuma, dinleme ve izleme moduna geçicem.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. zamanı geldiğinde dermişim:)) kafanı tırmalamasına izin vermemeye çalış bu kötü bir his.

      Sil

Yorum Gönder