17 Nisan


 Sanırım sonunda bahar geldi. Sabah  meditasyon grubuna yetiştim. Ben kahvaltı yaparken, Koca kahvaltıyı hazırladı. Efes'i ben çıkarttım, uzunca yürüdük. Yeni köpeklerle ve sahipleriyle selamlaştık. Park görevlilerine kolay gelsin dedik. Efes akşamdan beni korkutmuştu. Ben kitap okurken yanımda uyuyordu. Karnından acayip sesler gelmeye başladı. Sıkıştı zannedip bahçeye çıkarttım. Yok sıkışmamış, eve gelince fark ettim iki gündür çok az mama yemiş. Karnı gurulduyordu galiba ya da bulduğum tek mantıklı açıklama buydu. Sabah mamasının içine bir paket ton balığı koydum. Önce balığı yiyip kenara çekildi, sonra hadi hatırın kalmasın der gibi mamayı da sildi süpürdü. Şimdi dibimde uyukluyor, bir tek nefesinin horultusu var çok şükür. İnsanlar köpek bakmak zor mu diye sorduklarında hayretler içinde kalıyorum. Nasıl bir canlıya bakım vermek kolay olabilir ki? Tabi ki zor, tabi ki keyifli, tabi ki bambaşka bir şey. Dün akşam gezmesinde dişi bir golden sahibiyle tanıştık. Efes'in yaşını sordu, dokuz deyince yüzünü buruşturdu. Benim ki beş buçuk yaşında nasıl dayanıyorsunuz yaşlanmasına diye saçma sapan bir soru sordu? Ben ne yaparım hiç bilmiyorum diye ikinci saçmalığı da patlattı. Ben de onunla birlikte yaş alıyorum ne demek dayanmak dedim. Üstelik keyfi yerinde çok şükür, zamanın önüne geçemezsiniz ki. hepimiz için doğal bir süreç bu dedim. Kabul etmek zor dedi. Zor ama başka alternatifimiz yok ki, bu konuyu korkulu rüya haline getirmenin de anlamı yok. Size yardımcı olacak bir yol değil dedim. Aslında yaş almayla ilgili insanların genel tavrı bu. Tüm olumsuzlukları zihinlerine toplayıp korkulu rüya haline getiriyorlar. Hayatın anlamını genç bir bedende aramak, bedenin gücünü ve bedenle kurduğunuz ilişkiyi kalıplara oturtmak, bence yanılgı. Kendine iyi davranmak, bedenin ve zihninin ihtiyaçlarını ve hak ettiği özeni göstermek önemli. Ben kırk sekiz yaşındayım uzun uzun yürüyebilirim ama koşamam. Koşmaya nefesim yetmiyor. Gym yıllarca gittim ama artık bana zul geliyor. Pilates yapmayı bedenim sevmiyor ama yoga ve gigong yapıyorum. İleriki yıllarda bunun değişebileceğini de biliyorum ama bir yolunu bulurum mümkün olduğunca gibime geliyor. hareketsiz bir yaşam düşünemiyorum.  Bu arada her şey bir kenara sahiden yapılan araştırmalarda her gün düzenli yürüyüşün insan sağlığını ciddi anlamda desteklediğini gösteriyor. Hani hiçbir şey yapamıyorsanız değil de, mutlaka yürüyün derim. Geri kalanlar artı olur. Yürüyüşle birlikte arka bacak kaslarının vagus sinir sistemini uyardığı ve bunun da parasempatik sinir sistemine geçişi kolaylaştırdığı gerçeği var. Üstelikte sahiden bakarak, duyarak, koklayarak, hissederek yürüdüğünüzde şahane bir bilinçli farkındalık çalışması yapmış oluyorsunuz. Üstelik de bedava:)) daha  ne diyeyim, demiyeyim çok uzattım. Gününüz keyifli geçsin.

Yorumlar

  1. Köpek hiç büyümeyen bir evlat :) Benimki 14 sene benimleydi. Gideli tam 20 sene oldu, hala özlüyorum geçenlerde anlatırken ağladım da.. Yaşlanmalar ve ölümler tabii ki kaçınılmaz ama birlikte yaşanılan zamanın yanında sadece bir detay. Hayvanlar için değil, insanlar için de....
    Nice sağlıklı yıllar dilerim, 9 kere 7: 63 yahu, dur daha yaşlı sayılmaz. 63 yeni 50 ;))

    YanıtlaSil
  2. aynen yerleri bambaşka, geçenlerde yaşla yediyi çarpıyorlar bi de kiloyu hesaplıyorlardı Efes' e üç kilo verirsen on yaş gençleşecekmişsin dedim ama mama kabına daha çok yumuldu:)) Güzel dileklerin için çok teşekkür ederim, sevgiler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder