İKİ FİLM, BİR KİTAP
Bu hafta film yığınımın içinden seçip, beğendiğim iki filmden bahsedeyim. "Rabbit Hole" 2010 yapımı dramatik bir film. Dört yaşındaki çocuklarını trafik kazasında kaybeden bir çiftin yaşamlarını toparlama çabalarını anlatan, gözlerimi yaşartan bir bir filmdi.
"Lavanta Kokulu Kadınlar" 1936 İngiltire' de bir balıkçı köyünde iki kız kardeşin denizde kaza geçirmiş genç bir adam bulmalarıyla başlayan, güzel bir hikaye. İngiltere'nin sisili puslu filmlerine alışık olan benim için tam bir görsel ziyafet oldu. Muhteşem sahneleri ve müzikleri vardı. Güzel ve naif bir filmdi. Sanırım her lavanta kokusunda, iki kız kardeşin yüzleri gözümün önüne gelecek, bir de güzel bir kemen melodisi...
"Kavim" den bahsetmiştim. Nevzat Başkomiser, Ali ve Zeynep var kitapta. Tabi iç içe girmiş cinayetler. Kitabın arka kapağından küçük bir alıntı yazayım,
"Cinayetle gerçekleşen adalet, adalet değildir. Suçu önlemek için, suçluyu yakalamanın adaleti sağlamak için, yasayı uygulamanın, hiçbir işe yaramadığını, karşılaştığım yüzlerce olayda bir bir yaşayarak öğrendim. Keşke öğrenmemiş olsaydım diyorum çoğu zaman, keşke yalandan da olsa dünyada adalet diye birşeyin var olduğuna inanabilseydim. Ama inanamıyorum. Çünkü insan denen bu tuhaf yaratığı kötülükten uzak tutacak ne bir güç var, ne de yasa.."
Üç günde bitti, yine katili önceden tahmin ettim:)) okuması keyifli, güzel bir kitaptı.
Bugün bir sürü gereksiz (bana göre tabi) işle uğraşmam gerekiyor, hadi bana kolay gelsin:)))
"Lavanta Kokulu Kadınlar" 1936 İngiltire' de bir balıkçı köyünde iki kız kardeşin denizde kaza geçirmiş genç bir adam bulmalarıyla başlayan, güzel bir hikaye. İngiltere'nin sisili puslu filmlerine alışık olan benim için tam bir görsel ziyafet oldu. Muhteşem sahneleri ve müzikleri vardı. Güzel ve naif bir filmdi. Sanırım her lavanta kokusunda, iki kız kardeşin yüzleri gözümün önüne gelecek, bir de güzel bir kemen melodisi...
"Kavim" den bahsetmiştim. Nevzat Başkomiser, Ali ve Zeynep var kitapta. Tabi iç içe girmiş cinayetler. Kitabın arka kapağından küçük bir alıntı yazayım,
"Cinayetle gerçekleşen adalet, adalet değildir. Suçu önlemek için, suçluyu yakalamanın adaleti sağlamak için, yasayı uygulamanın, hiçbir işe yaramadığını, karşılaştığım yüzlerce olayda bir bir yaşayarak öğrendim. Keşke öğrenmemiş olsaydım diyorum çoğu zaman, keşke yalandan da olsa dünyada adalet diye birşeyin var olduğuna inanabilseydim. Ama inanamıyorum. Çünkü insan denen bu tuhaf yaratığı kötülükten uzak tutacak ne bir güç var, ne de yasa.."
Üç günde bitti, yine katili önceden tahmin ettim:)) okuması keyifli, güzel bir kitaptı.
Bugün bir sürü gereksiz (bana göre tabi) işle uğraşmam gerekiyor, hadi bana kolay gelsin:)))
Rabbit hole filmini sinemada izlemiştik , duygusal ama ağırkanlı bir filmdi.
YanıtlaSilDiğer filmi not aldım ,İngilterenin sisli puslu....deyince:)))Sevdim.
Kavim pek ilgimi çekmedi ama Bab-ı esrarı merak ediyorum,sen okumuşsun,nasıl bulmuştun?
Hadi sana kolay gelsin!Sevgiyle...
Nataliciğim, Bab-ı esrar çok güzel ve etkileyiciydi. Beğeneceğini düşünüyorum. İstanbul Hatırasını beğendiysen Kavim' i de beğenirsin.
YanıtlaSilBu arada eksik yazmışım İngiltere'nin sisili puslu filmlerinden sonra burdaki deniz ve orman görselleri müthiş güzeldi demek istemiştim:))
YanıtlaSilLavanta kokulu kadınların konusu tanıdık ama film değil gibi.. Bir bakınayım ben de.. :)
YanıtlaSilFilmleri listeye aldım sağol, Kavim'i de okumuştum, sevgiler ...
YanıtlaSilBayram sonrası için not aldım canım.
YanıtlaSilİçimi çok acıtan şeyler izlemek istemiyorum bu ara.
2.filmi yazayım ben..öpt
Paylaşım için teşekkürler Sevda. Ahmet Ümit'in kitaplarını yeni okumaya başladım. Bir İstanbul Hatırasını aldım ama sırasını bekliyor.
YanıtlaSilDeli anne, bahsettiğim herkes senin gibi söylüyor.2004 yapımı bir film, belki izlemişsindir, bak bakalım
YanıtlaSilÖzlem rica ederim ne demek
YanıtlaSilTülin ablam haklısın, okadar da karamsar bir film değil. Sonunda hayat devam ediyor dedirtiyor. Ama sen yinede ikinciden başla, öpüyorum
YanıtlaSilDilekciğim, umarım beğenirsin. Ben İstanbul' u hiç sevmezdim (sebebini anlatırım sana) inan İstanbul Hatırası'ndan sonra sevgim arttı
YanıtlaSilLavanta kokulu kadınları bir ara tesadüfen TRT 1 de izlemiştim. Hatta kızkardeşlerden biri aşık oluyordu sanırım delikanlıya. Dillerini öğretiyorlardı. En sonunda meşhur bir sanatçı oluyordu adam. Kızkardeşler de onu dinlemeye gidiyorlardı.
YanıtlaSilAhmet Ümit tek tarz kitap yazıyor sanırım. Kukla ve İstanbul Hatırasını okumuştum. Çok güzel ters köşeye yatırıyor.