17 Kasım

 On kasım da Candan Erçetin Konserine gittik Bilge' yle. Atatürk' ün sevdiği şarkılardan seçilmiş şahane bir konserdi. Bilge' nin bu kadar şarkı ve türkü bildiğini hiç bilmiyordum:) Birlikte bağıra bağıra söylemek çok keyifliydi. Kalabalık çok güzeldi. Gözyaşlarını silen insanlar, hüzünlü insanlar, coşkulu insanlar...iyi ki gittik.

Tüm hafta çok güzel gün batımları gördüm Efes'i gezdirirken. Hayranlığıma şükür duygum da eşlik ettim.

Uzmanlık programında fasya konusunu öğreniyorum, inanılmaz şeyler öğreniyorum. 

Akira Mizubayashi ' nin  Can Kırığı kitabını okudum. Çok naif, müzik dolu güzel bir okumaydı. Zihnimde çalan bir keman ve vedalaşma süreci etkileyiciydi.

Daha evvel Olga Tokaczuk okumaya çalışmış ama başarılı olamamıştım. Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler i dinledim, bambaşka bir tarzı var. Sevmedim diye bir kenara bırakmak hata olmuş, bunu fark ettim.

Dorian Gray' in Portresi ni ve Anayurt Oteli ni de tekrar dinledim. Anayurt Oteli' ni ilk kez okumuşum gibi bambaşka hissettirdi. Arada vakit buldukça daha evvel okuduğum kitapları da tekrardan dinlemeye çalışacağım.

Kızlarla akşama yoga yapacağız. Malzemelerini almalarının önemli olduğundan bahsetmiştim. Mat, bloklar ve kemer aldılar hemen. Çok hoşuma gitti. Yapacağımız dersi önceden yazıyorum. Kız kardeşle önce bir yapıyoruz. Eklemeler, çıkarmalar yapıyorum. Onunla vakit geçirmek de keyifli oluyor. 

Hava kışa dönmeye başladı, sabahları hava artık ağzını burnunu ısırıyor. Atkılar, boyunluklar, botlar çıktı ortalığa. Sabah gezmelerinde sesli kitap yerine hareketli bir çalma listesi dinliyorum. Müzikle birlikte bedenimi hareket ettiriyorum, içim canlanıyor.  Hatta şarkı mırıldanmak sinüsleri için çok iyiymiş ve ben mırıldanamadığımı fark ettim:)) Bunu deneyimlemeye çalışıyorum. 

Hafta sonu için opera biletimiz var, sonrasına bakacağız artık...