20 Kasım

Yaz ne kadar yavaş geçtiyse sonbahar o kadar hızlı geçiyor sanki. Hakan Bıçakçı sevdiğim yazarlardan, öykülerini de, novel tarzı romanlarını da severim. Apartman Boşluğu nu e-kitap olarak okudum. Sonuna doğru zihnim bulansa da, ilginç bir okuma oldu.
Geçen hafta Saygın Ersin' in Pir-i Lezzet ' ni dinledim. Masal tadında, şahane bir kitaptı. Sabah akşam kulağıma fısıldandı lezzet, aşk, yalnızlık...Acı, tatlı, ekşi, tuzlu, ateş su, hava, toprak... Ne güzeldi...Bayıldım, çok iyi hissettirdi.
Son bir kaç gündür iyiden iyiye kış gelse de, şahane gün batımları bırakıp gitti günler.
Yine etrafta bulup eve getirdiğim, bitki dalları modellik etti.

 Kasım patılar pek güzel oldular, pencere önünden camlı balkona alsam mı diye düşünüyorum ama değmeyin bize der gibi bir halleri de var. Umarım soğuk vurmaz.

Hafta sonu opera biletimiz vardı, kocaman para ödediğim. Öyle bir yağmur yağdı ki taksi bulamadık, otobüs durağının yarısına varamadan sırılsıklam olarak eve döndük:((

Zumba dersleri bitti, grubun enerjisini sevmedim. Belki, başka yerde, başka zaman dedim. 

Bihter i izleyeyim dedim, uyumuşum, devam etmek içimden gelmedi.

Kızlarla yoga yaptık. Üç kişilik gruptan ilk firemi verdim. Beklediğim bir fireydi, şaşırmadım. 
Derslerin en başında hissediyorsunuz bunu. İnsanlar yüksek sesle dillendirmeseler de sihirli bir dokunuş bekliyorlar. Disiplinden uzak, kendinden uzak, nasıl bir beklenti içindeler, anlamak zor... Kalan sağlarla yola devam:))

Tatil bitti, bu hafta evden çalışacağım. Tüm donanımı eve taşıdım:)
Sabah kahvaltıyı ben hazırladım, Koca pek memnun  kaldı. Birlikte yaptığımız tek öğün kahvaltı ve mutfakta olmak genelde bana iyi geliyor. Yetişmek kaygısı olmadan ve havanın aydınlanmasını beklememize gerek kalmadan evden çıktık Efes' le. Sıkıca giyindik, uzun sabah yürüyüşünün sonuna doğru telefon trafiğim artınca eve yöneldik. 

Güzel bir hafta olsun.

Yorumlar