11 Mart


 Cumartesi günü akşam üzeri kar yağarken girdik Opera Sahnesi' ne. Uzun zamandır gitmiyorduk. Yine gözlerim tavan işlemelerinde , temsil başlayana kadar hayran hayran baktım. Pandemiden sonra ilk kez Mdt gösterisi izledik. Eskiden hep bir aşinalığımız olurdu dansçılara. Adım adım devleşmelerini izlerdik. Küçük roller, derken büyük roller. Güzel bir şahitlik. Neyse temsil şahaneydi, dansçılar, bedeninin sınırsızlığı, müzikle ahengi, yeni yüzler. Yalnız insanlar hep aynı, ellerinde telefon, etrafı rahatsız edip etmedikleri umurlarında değil. Gösteriyi adeta telefon ekranlarının ardından izleyip bundan rahatsız olmuyorlar. Nasıl bir aptallık bu, aklım almıyor. 
Çıktığımız da hava iyice soğumuştu, Bilge' yle eve varana kadar dansçılardan, koreografiden konuştuk. Pazar günü Bilge "bugün bir yere çıkmayalım, oturalım evimizde " buyurdu. Koca' da kafayı kombiye takmıştı, bir yerlerini onarma işine daldı. Biz de Efes' le rutin yürüyüşümüzü uzata uzata dolaştık.  Kahvaltı faslı uzun sürdü. Sonrasında kitaba daldım. Öğleden sonra Koca kalkın çok acıktım diye bizi paldır küldür arabaya bindirdi. Sanayide güzel bir Rumeli lokantasına gittik. Mekanın ortasındaki kocaman odun sobasına en yakın masayı seçip, al yanaklarımızla şahane bir yemek yedik. Eve dönerken arabada bağıra bağıra şarkı söyledik. Eve gelince Bilge yine bizi tanımıyormuş havasına büründü:) Kapını ağzında beni bekleyen Efes'i alıp akşam yürüyüşüne çıktım. Dönüşte Efes' i eve atıp, market alışverişini de yaptıktan sonra, pazartesi olsa da dinlensem demeye başladım:))

Allah'tan sakin bir pazartesi, işlerimi toparladım sayılır. Haftalık plan yaptım, çok detaya girmeden. Gerisine bakacağız artık...

Keyifli bir hafta olsun.

Yorumlar