5 Aralık
Aslında bu yazıyı dün yazacaktım ama ne telefonun interneti ne evin sabit interneti buna izin verdi. Ben de bir süre sonra sıkıldım, oynamıyorum deyip bıraktım.
Bu aralar en büyük sorunum karanlık bir sabaha uyanmak ya da uyanamamak. Alarmla uyanmaktan hiç hoşlanmıyorum ama sabah olduğunu bedenim anlamıyor. Sabahları dönüsümlü olarak ya taping yapıyorum tüm vücuduma ( bir güzel pıt pıtlıyorum) ya da kuru fırçayla tımarlıyorum. Amaç kan dolaşımını hızlandırmak, drenaja katkıda bulunmak yanına bir de uykuyu dağıtmak ekleniyor. Bu arada ev halkı hiç bir şekilde bana katılmıyor:))
Kahvaltı hazırlamaya mutfağa geçince Efes mutfakta yerini alıyor. Hersey hazır kralicem ve velihat prensim dediğimde Bilge'yle, Koca masada yerlerini alıyorlar. Masaya teşrifleri ne kadar yavaşsa, terk etmeleri o kadar hızlı oluyor. Kahvaltıdan kalanlarla ve insanın sadık dostu doymayan köpekle kalıyorum.
Sinir oluyorum,yapmayayım diyorum ama sabah yaşanacak kaosu düşününce vazgeçiyorum.
Pisler, sinir ediyorlar beni...
Aç kalmazlar nasılsa, sen yapmazsan hazırlarlar, ama bir yapan olunca yayılmayı pek seviyoruz; insanın genel tavrı bu. :)
YanıtlaSilAy çok haklısın sabah o kadar telaşlı ki hersey ya da öyleymiş gibi ama aslında bir tek ben öyleyim evet ya açta kalabilirler aslında:)
Sil