19 Aralık
Sabah yataktan kalkmadan son öyküyü de okuyup, kitabı bitirdim. Güzel öykülerdi. Hiç yarım kalmış, tamamlanmamış hissettirmedi. Bazıları aklımdan uçtu gitti, bazılarını hiç unutmayacağım. Öykü yazmak sahiden zor iş ve Uğur Deveci layıkıyla üstesinden gelmiş. Yine de bana sorarsanız uzun soluklu bir roman okumayı onun kaleminden tercih ederim.
Dün sabahtan Tao Vinyasa dersine girdim. Hocam Havva Uyar çok kıymetli dersler veriyor. Zihingünleri platformunda(zihingünleri.com) üstelik de ücretsiz dersler. Yine pek çok hocanın haftalık programlarda ücretsiz dersleri var. Uzun zamandır buradan pek çok derse katılıyorum. Keyifli ve güzel bir alan.
Dersten sonra bol bol okudum, bir ara uymuşum, derken akşam oldu. Efesle sıkıca giyinip çıktık. Kulağımda müziğim, hafiften tempo tutarak yürüdük. Parkta tanıdıklara denk geldik. Herkes birşeylerden şikayetçi. Dinledim ucundan bazılarına hak verdim, bazılarını duymazdan geldim. Hava kararmaya yakın vedalaşıp müziğin ritminde eve geri döndük. Bu hafta mutfağa ayıracak pek zamanım yok, gelecek haftayı hiç düşünemiyorum. Malum yıl sonu, hesaplar kitaplar, toplantılar, gerilen sinirler. Bildik bir pastaneden hazır bir şeyler istedim atıştırmalık olsun diye. Aman nasıl fırçaladı benimkiler. Sabah kalktığımda boş tabakları görüp gözlerimi devirdim. Daha da ne diyeyim:) Bu ara br de aralarında eğlence konusu yaptılar Bilge dudağını büze büze "babuşum annem bir kere de bana haklısın demiyor görüyor musun" yapıyor, sevimsiz şey (gerçi çok komik oluyor ama her şaka da bir gerçek payı var mı acaba diye de düşünmeden edemiyorum. Efes gece bizimle yatmış, ben o kadar küçülmüşüm ki, uyandığımda kapladığım alana şaşırdım:)
Bugün de işlerin bir kısmını öğleden sonraya bıraktım. Öğlen Qi-Gong dersim var, arada yine manga okurum.
İyi bakın kendinize...
Yorumlar
Yorum Gönder