17 Şubat


 Dün akşam şahane bir konser izledik. Sözlerin Nefesi, Zamansız Şarkılar ; Haluk Derinöz' ün ruhumuza işleyen şiir okumaları, Suat Kılıç' ın kadife gibi sesiyle unuttuğumu sandığım şarkılara eşlik eden orkestra.. Tek kelimeyle büyüleyiciydi. Bir ben değil tüm salon büyülendi. CSO' nun yeni binasına ilk kez gittik. Modern ama soğuk bir havası olan bina, biraz zaman geçirdikçe sevimlileşti. Mimar olma hayalleri kuran Bilge fark etmediğimiz pek çok detayı gözümüze soktu. Salondaki düzeneğe ve akustiğe dudak büzen Koca, konserin başlamasıyla başka bir boyuta geçti. Bilge şarkı sözlerine eşlik edip tempo tutarken, sahiden gözlerim doldu, çok duygulandım. Müzik ne şahane bir şey, belki de insanoğluna bahşedilmiş en güzel yeteneklerden en birincisi. Konser bitiminde avuç içlerimiz kızarana kadar ayakta alkışladık ve ağzımız kulaklarımızda eve geldik. Bilge "...sen gözlerimde bir renk, kulaklarımda bir ses ve içimde bir nefes olarak kalacaksın" diye mırıldanıp, nasıl bu kadar güzel sözler olabilir diyordu. Sonra dönüp "dünyanın soğuyacağından bahsettikleri şiir kimindi? dedi.  Boş bir ceviz gibi yuvarlanacak zifiri bir karanlıkta, uçsuz bucaksız... mı deyince gözlerinin içi parladı. 

Konserin güzel olacağını düşünmüştüm ama bu kadar güzel olacağını hiç düşünmemiştim. Uzun zamandır hissetmediğim kadar şanslı hissettim...

Yorumlar