15 Ocak

Bu fotoğraf cumartesi gününden, çok hoşuma gitti, burada da kalsın istedim. Cumartesi günü ne kadar hareketliyse, pazar günü o kadar dingindi. Aslında imza gününe gidecektik son anda vazgeçtik. 
İkizlerle netten görüştük, onlar küçülen kağıtlarla çok güzel resimler yaptılar. Fırınlama evresi ve sonucu görmeleri ve sevinçleri çok güzeldi. Onları izlemek, uzakta da olsak bir şekilde yakın hissettiriyor bana. 
Sabaha kadar dışarıdan gelen köpeklere cevap yetiştirme derdindeki köpeğimiz sayesinde bölük pörçük uyuduk. Kahvaltı sonrası, bir arkadaşımın hediye ettiği cep ısıtıcısını cebime koyup, lahana kıvamında çıktık. Efes kapüşondan nefret eder ve ben koçuma sabitleyene kadar kıpırdamazdı, bugün o bile itiraz etmedi:))

 Bakınca pırıl pırıl bir hava vardı ama Ankara ayazı diyeyim tarif etmeme gerek kalmasın. 

Ödevimi uflaya puflaya akşam yolladım. Aslında inek öğrenci kıvamındayım ama niye sevmedim bu ödev işini bilemiyorum.

Tüm hafta sonu Violeta elimdeydi. Bir ara durdurdum kendimi, hemen bitsin istemiyorum. 

Bir taraftan ofis işlerini hallediyorum, bir taraftan çakralarla ilgili Joseph Campell videoları izliyorum. 
Kargo geldi, banyoya ufak raflı bir dolap almıştım. Gözümü karartıp kursam mı, yoksa Koca' ya gaz verip en büyük usta havasına sokup, ona mı yaptırsam? Karar veremedim. Ocağa nohut koydum haşlanıyor, gerisine bakarım artık.

Güzel bir hafta olsun...

Yorumlar

  1. aa blogunun yüzü değişmiş ben ne zamandır okuyamıyordum blogları. seninde yazıların birikmiş geriye doğru okudum keyifle. böyle de çok güzel olmuş yeni haliyle

    YanıtlaSil

Yorum Gönder